Testis torsiyonu, genellikle genç erkek bireylerde ortaya çıkan ve acil müdahale gerektiren, testisin kendi ekseni etrafında dönmesi durumudur. Bu durum, 25 yaş altındaki bireylerde testis ve onun eklerinin torsiyonu olasılığını 1/160, yalnızca testisin torsiyonu olasılığını ise 1/4000 olarak gösterir. Testis torsiyonu, her ne kadar her yaşta görülebilse de, genellikle ergenlik dönemi ve ilk yaşta daha sık rastlanır, hatta %65’lik bir kısmı 13 yaş grubu ve ergenlik dönemini kapsar. İlginç bir şekilde, torsiyon vakalarının çoğunluğu sol testiste meydana gelir ve %2’si her iki tarafı da etkiler.

Testis torsiyonunun oluşumuna katkı sağlayan etmenler arasında, testise kan taşıyan damarın vücuttaki diğer damarlara kıyasla daha uzun olması ve dolayısıyla travmaya daha açık olması bulunur. Testis torsiyonu ile ilgili olarak, çeşitli predispozan faktörler belirlenmiştir. Normalde, testisi dışarıdan saran koruma zarı, testisin ön yüzeyini kaplar ve testisin ekleri ya da kordon seviyesinde son bulur. Ancak bu zar, kordonun üst seviyelerinde son bulduğunda, testis bu zar içinde serbestçe hareket edebilir, bu duruma “Çan Tokmağı Arazı” denir.

Otopsi çalışmaları, bu durumun %12 oranında görüldüğünü ve ergenlik dönemindeki torsiyonların çoğunu bu durumun oluşturduğunu gösterir. Ayrıca, ergenlik döneminde testis boyutundaki artışın, komşu yapılarla kıyaslandığında daha hızlı olması, torsiyon olasılığını artırır. Torsiyon vakalarının %10’u yenidoğan döneminde ortaya çıkar. Bu vakalardaki sebep genellikle testisin torbaya inişindeki problemler ve testisin bağlarının sorunlu olmasıdır. Testis torsiyonu tanısı kesin olarak konulan vakaların yaklaşık %25’inde, daha önce en az bir kez oluşmuş ve kendiliğinden düzelmiş testis ağrısı öyküsü bulunmaktadır.

 

Testis Torsiyonunun Belirtileri

Testis torsiyonu, genellikle belirgin ve aniden ortaya çıkan semptomlarla karakterize edilir, bu da genellikle etkilenen tarafta keskin ve yoğun bir ağrı ile kendini gösterir. Bu durumun en yaygın ve belirgin işareti, etkilenen testiste aniden başlayan ve şiddetli ağrıdır. Ayrıca, hastaların yaklaşık dörtte birinde bulantı gibi gastrointestinal semptomlar da gözlemlenebilir.

Özellikle ergen bireyler, bu tür rahatsızlıkları aile üyeleriyle paylaşmada çekince yaşayabilir ve bu da doktora geç başvurularına yol açabilir. Bu, gençlerin yaşadığı bu tür bir sağlık sorununu ifade etmekte zorlanmaları ve bu konuda ebeveynlerine bilgi verme konusunda tereddüt etmeleri ile ilgilidir. Bu nedenle, genç bireylerin bu tür semptomları yaşamaları durumunda, ebeveynlerin ve bakıcıların dikkatli ve duyarlı olmaları, erken tanı ve müdahale açısından kritik öneme sahiptir.

Tanı Süreci ve Yöntemleri

Testis torsiyonunun teşhisi, genelde fiziksel bir muayene ile başlar ve bu, belli başlı klinik göstergelerin incelenmesi ile karakterize edilir. İlk olarak, erken evrelerde, torsiyon geçiren testiste kordon refleksi kaybolabilir. Deride hafif bir kızarıklık, testis zarları arasında ani bir sıvı birikimi ve skrotumun deri renginde bir koyulaşma olabilir. Ayrıca, bir tarafın testisi elle yukarı doğru itildiğinde ve vücuda daha yakın bir konuma getirildiğinde ağrının artması, testis torsiyonu olasılığını artırır. Ancak, hastalığın ilerlemiş aşamalarında, testis dokusunun nekrozu nedeniyle ağrı şiddeti azalabilir.

Fiziksel muayenenin yanı sıra, renkli Doppler ultrasonografi veya sintigrafi gibi testlerle testisin kan akışı değerlendirilebilir. Bu testlerde kan akışının azaldığı veya yok olduğu gözlemlenirse, testis torsiyonu olasılığı artar. Testis torsiyonu, skrotumda ağrıya neden olan diğer durumlarla (enfeksiyon, hidrosel, herni, varikosel, kanser, travma vb.) karışabilir.

Testis Torsiyonunun İlerleyişi ve Etkileri

Testis torsiyonu, urolojik bir acil durum olarak kabul edilir ve derhal müdahale gerektirir. Eğer müdahalede gecikilirse veya hasta geç bir aşamada doktora başvurursa, bu, etkilenen testisin kaybı ve potansiyel olarak kısırlık gibi sonuçlar doğurabilir. Testis hasarı, torsiyonun süresi ve şiddeti ile doğru orantılıdır. 360°’den fazla bir torsiyon derecesi ve 24 saatten uzun süren bir torsiyon, ciddi testis atrofisi ve testis kaybı riskini beraberinde getirir.

İlk 4-6 saat içinde yapılan müdahaleler, testis fonksiyonlarını koruma olasılığını önemli ölçüde artırır. Tek taraflı testis torsiyonu durumlarında, her iki testiste de hasar oluşabileceği belirtilmiştir. Karşı taraftaki testisin nasıl etkilendiği tam olarak bilinmemekle birlikte, genellikle immün sistem ve testiküler konjenital anormallikler suçlanır.

Belirtiler ortaya çıktıktan 24 saat sonra, testis alınan hastaların semen analizleri normal olabilirken; testisleri bırakılan hastalarda semen analizlerinin bozulduğu belirtilmiştir. Bu nedenle, 24 saati aşan durumlarda, etkilenen testisin çıkarılması genellikle tavsiye edilir.

Testis Torsiyonunda Tedavi Yaklaşımları ve Süreci

Testis torsiyonu, urolojik bir acil durum olarak kabul edilir ve tanı konulduğu anda, mümkün olan en kısa sürede bir üroloji uzmanı tarafından cerrahi bir müdahale gereklidir. Tedavinin temel hedefi, testisin ve dolayısıyla üreme yeteneğinin işlevselliğini muhafaza etmektir. Uygulanacak cerrahi prosedür, torsiyonun süresine bağlı olarak değişiklik gösterir. Genel bir kural olarak, 360 derece veya daha fazla bir torsiyon durumunda, 24 saat içinde testis fonksiyonları kaybolabilir ve testisin çıkarılması gerekebilir, bu durum operasyon sırasında değerlendirilir. Erken evrelerde başvuran hastalarda, etkilenen testis, skrotal bir cerrahi müdahale ile orijinal pozisyonuna geri döndürülür. Ardından, tekrarlayan bir torsiyon riski nedeniyle, her iki testis de skrotuma dikilir. Cerrahi işlemler öncesinde, skrotum bölgesine buz uygulanması, potansiyel hasarı azaltmada yardımcı olabilir.

Hastanede Geçirilen Zaman ve Operasyon Süresi

Testis torsiyonu tedavisinde gerçekleştirilecek operasyonun süresi, uygulayıcı ve hasta durumuna bağlı olarak, yaklaşık 30-70 dakika arasında değişebilir. Acil bir durum olan testis torsiyonu durumlarında, hastanın hastaneye varışından itibaren en kısa sürede cerrahi müdahale gerçekleştirilir. Hastanın genel sağlık durumu, gerçekleştirilen prosedür ve anestezi türüne bağlı olarak, hastanın operasyon sonrası ertesi gün hastaneden taburcu edilmesine karar verilebilir.

Tedavi Sonrası Olası Komplikasyonlar

Testis torsiyonu tedavisinin komplikasyonları, hastanın başvuru zamanlaması ve uygulanan prosedüre bağlı olarak değişebilir. Sıvı birikmesi, kanama, enfeksiyon ve testis boyutlarında azalma gibi komplikasyonlar ortaya çıkabilir. Gecikmiş vakalarda, cerrahi müdahaleye rağmen kısırlık riski bulunmaktadır. Ayrıca, tedavi sırasında kullanılan anesteziye bağlı olarak, ek riskler ve komplikasyonlar (solunum sorunları, alerjik reaksiyonlar, kontrolsüz ateş, felç veya inme, beyin hasarı ve nadiren ölüm) meydana gelebilir.

Tedavi Sonrası Dikkat Edilmesi Gerekenler

Anestezi ve cerrahi prosedür türüne bağlı olarak, hastalar genellikle 1-2 günlük ev istirahatinden sonra günlük aktivitelerine dönebilirler. Cerrahi prosedüre bağlı olarak, hastalara 2-4 hafta sonra cinsel aktivitelere, işlerine ve hafif spor aktivitelerine devam etmelerine izin verilebilir.