Yayılmış mesane kanserinde yani kasa invaze olmuş mesane kanserinde, en etkili tedavi yaklaşımı mesanenin cerrahi olarak alınmasıdır. Mesanenin tamamen alınmasına yönlendiren bazı ana sebepler şunlardır:
- Derinlemesine yayılan tümör varlığı
- Çoklu kanser odaklarının bulunması
- Hızla büyüyen yüksek dereceli kanser hücreleri
- Kemoterapi veya immünoterapi sonrası tekrar eden tümörler
- Mesane koruyucu yaklaşımların başarısız olması veya bu yaklaşımların yan etkileri
- Tedavi edilemeyen kanama ya da ağrı gibi semptomların bulunması
Bununla birlikte, bu cerrahi yaklaşımın riskleri de mevcuttur. Mesane kanseri olan hastanın yaşı ve mevcut kronik hastalıklar (diyabet, kalp rahatsızlıkları, hipertansiyon gibi) tedavi kararını etkileyebilir. Özellikle 80 yaş ve üstündeki bireyler, operasyon sonrasında daha fazla zorluk yaşayabilir. Bu riskleri ölçmek adına, çeşitli indeksli skorlama yöntemleri kullanılır. Geçirilmiş ameliyatlar veya radyoterapi, bu operasyonun karmaşıklığını artırabilir.
Radikal Sistektomi Prosedürü
Mesanenin alınmasında (sistektomi) genel anestezi altında karından bir kesi yapılarak cerrahi işlem gerçekleştirilir. Prosedürde mesane, bazı pelvik lenf nodları ve bazı komşu organlar alınır. Bu işlem sonrası, idrarın depolanması ve atılması için alternatif yöntemlere ihtiyaç duyulur.
İdrar Yönlendirmesi ve Yeni Mesane Oluşturma Teknikleri
- İleal Loop (Briker Ameliyatı): Bu yöntemde ince bağırsak parçası, üreterler ile cilt arasında bir bağlantı oluşturacak şekilde yerleştirilir. Bu, enterik stoma adını alır. Bu yöntem oldukça güvenli olup, stoma bakımı daha kolaydır. Ancak uzun vadede bazı komplikasyonlar, özellikle de enfeksiyon riski, göz önünde bulundurulmalıdır.
- Yapay Mesane: Bağırsaktan alınan bir parça kullanılarak yeni bir mesane şekillendirilir. Bu mesane, eski mesanenin fonksiyonlarını yerine getirir. Bu yöntemin avantajı, doğal idrar yapma hissinin korunmasıdır, ancak düzenli idrar boşaltma rutini gerektirir. Komplikasyonları arasında idrar kaçağı, enfeksiyon ve elektrolit dengesizlikleri bulunabilir.
1- İleal Loop
İleal loop yöntemi, üreterleri cilde bağlamak için ince bağırsak bölümünün kullanılmasıyla gerçekleştirilir. Bu ‘enterik stoma’ adı verilen yapı, böbreklerle cilt arasında ekstra bir mesafe oluşturarak, potansiyel dış enfeksiyonlara karşı ekstra bir koruma sağlar. Bu stoma tipi, hastalar için çeşitli avantajlara sahiptir. Özellikle yönetimi daha kolaydır ve diğer stomalara kıyasla daralma (stenoz) riski daha azdır. Ancak, tekrar eden enfeksiyonlar, stomanın daralması, idrar kaçakları ve üriner sistemde taş oluşumu gibi komplikasyonlar zamanla ortaya çıkabilir. İleal loop, basitliği ve güvenilirliği nedeniyle sıklıkla tercih edilen bir yöntemdir. Hastaların bu üriner diversiyon tipini seçerken, stomayla yaşamanın getireceği zorluklara hazırlıklı olmaları ve uyum sağlamaları esastır. Sağlık profesyonelleri, hastaların bu yeni yaşam tarzına adapte olmalarında rehberlik eder, bu süreçte hastaların spor, seyahat gibi aktivitelere nasıl devam edecekleri konusunda bilgilendirme yaparlar.
2- Ortotopik Yapay Mesane Oluşturma
Ortotopik yapay mesane yönteminde, ince bağırsağın bir bölümü alınarak yeni bir mesane oluşturulur. Bu, küçük pelvise mesane olarak eklenen, ince bağırsaktan şekillendirilmiş bir rezervuardır. Bu rezervuarın formu teknik tercihe göre yuvarlak, “W” ya da “V” şeklinde olabilir. Üreterler bu rezervuara iki taraftan bağlanırken, alt kısmı da üretraya eklenir. İdrar kontrolü için üriner sfinkter korunur, böylece kontinant bir yapı oluşturulur.
Yeni mesane, geleneksel mesaneler gibi dolma hissi vermez. Bu yüzden, kullanıcıların günde birkaç kez, genellikle 2-4 saat aralıklarla idrarlarını boşaltmaları gerekir. İdrarı boşaltma süreci, karın kaslarının sıkıştırılması ve pelvik taban kaslarının gevşetilmesi ile gerçekleşir. Bazı durumlarda, tam boşaltma için elle karına basmak yardımcı olabilir. Kadınların yaklaşık %20’si tam boşaltma için katererizasyona ihtiyaç duyar, ancak erkeklerde bu genellikle gerekli değildir.
Bu yöntemin başarılı olması için, hastaların karaciğer ve böbrek fonksiyonlarına dikkat etmeleri, iyi bir zihinsel sağlığa sahip olmaları, fonksiyonel bir pelvik tabana sahip olmaları ve uzun ömür beklentilerinin olması gerekmektedir. Daha önce yapılmış geniş çaplı ameliyatlar veya radyoterapi tedavisi görmüş olanlar için bu teknik uygun olmayabilir.
Kısa dönemli komplikasyonlar arasında enfeksiyonlar ve idrar kaçağı bulunurken, uzun dönemli riskler arasında üriner sistemde değişiklikler, idrar tutamama, fıtık oluşumu ve elektrolit dengesizlikleri sayılabilir. Hastaların bu yeni duruma alışmaları için yakın medikal takip ve destek gerekir. Özellikle ilk aylarda, rutin kan testleri ile metabolik dengenin izlenmesi ve gerektiğinde tedaviye başlanması esastır. Yeni mesanenin kapasitesini arttırmak için mesane egzersizleri yapmak da önemlidir. İlk dönemlerde, post-operatif şişkinlik ya da mesanenin tam olarak oturmamış olması sebebiyle idrar kaçırma gibi durumlarla karşılaşılabilir.
Bu prosedürü benimsemeyi düşünen bireyler için, bu yaşam tarzı değişikliğine uyum sağlamalarında sağlık ekibinin rehberliği büyük önem taşır. Ayrıca, mesane eğitiminin de önemli bir parçası olarak kabul edilmesi gerekmektedir.