Yüzeyel Mesane Kanseri, mesane duvarına yayılmamış, ‘kasa invaze olmamış’ mesane kanseridir.

Yayılma derinliğine göre yüzeyel mesane kanserinin üç evresi vardır. Ta ve T1 evre tümörler, üzüm salkımı veya karnabahar (papiller) şeklinde büyürler ve mesane tabakalarına derinlemesine yayılmazlar.

  • Ta: Mesanenin iç astar tabakasıyla sınırlı.
  • T1: Mesane iç tabakasının altındaki bağ dokusuna yayılmış ama mesane duvarı kasına kadar ilerlememiş.
  • Tis: Yüzeyel tümörler olup, in situ kanser (CIS) olarak bilinir. Mesane iç astarı ile sınırlı ama yayılma potansiyeli yüksek.

Tedavi Seçenekleri

Ta ve T1 evre tümörler tamamen ortadan kaldırılabilir ancak tekrarlayabilir ve zamanla invaziv kanser haline gelebilir. Bu nedenle, TUR-MT’den sonraki 2-4 hafta içerisinde ilaçla mesane yıkama işlemi yapılabilir.

  1. Transüretral Mesane Kanseri Rezeksiyonu (TUR-MT)
    • Bu yöntem, mesane kanserinin erken evrelerinde sıklıkla tercih edilir.
    • Tümör, mesanenin içinden endoskopik bir yöntemle alınır.
    • Ameliyat sonrası bazı tümörler tekrar edebilir, bu nedenle takip ve kontrol esastır.
  2. Mesanenin Yıkanması-Mesane İnstilasyonu
    • Ta ve T1 evreli tümörlerin tamamen yok edilmesinin ardından tekrar riskini azaltmak amacıyla uygulanır.
    • İlaçlar doğrudan mesaneye verilir. Hasta ilacı bir süre mesanesinde tutar ve sonra tuvalete giderek boşaltır.
    • İnvaziv büyüme belirtisi olmaması durumunda, operasyonun hemen sonrasında tek doz instilasyon uygulaması yapılabilir.
  3. Kontrol ve Takip İşlemleri
    • TUR-MT sonrası tümörün tekrarlaması riskine karşı düzenli kontroller esastır.
    • Risk seviyesine bağlı olarak ek instilasyon tedavileri veya diğer tedavi yöntemleri uygulanabilir.
    • Hastanın durumuna göre kontrol sıklığı ve tedavi yaklaşımları bireysel olarak ayarlanır.

Transüretral Mesane Kanseri Rezeksiyonu (TUR-MT)

Yüzeydeki mesane kanserlerini endoskop aracılığıyla almak için kullanılan bu teknikle, kanserli dokular ya tamamen ya da büyük oranda alınır ve patoloji laboratuvarına gönderilir. Bir TUR-MT işlemi, hastalığın nasıl tedavi edileceğini belirlemek için kritik bir adımdır. Bazı durumlarda, işlemin ilk uygulamasından birkaç hafta sonra tekrarlanması gerekebilir.

TUR-MT sırasında, hasta genellikle genel ya da spinal anestezi altına alınır. Rezektoskop adlı alet üretra yoluyla mesaneye ilerletilir ve tümörler dikkatli bir şekilde alınır. Tüm görülen kanserli dokular alındıktan sonra, bu bölgeler koter ile temizlenir. İşlem genellikle bir saatten kısa sürer, hastanın kısa bir süre hastanede kalması ve birkaç gün boyunca idrar sondası taşıması gerekebilir.

Her cerrahi müdahalede olduğu gibi, kanama ya da enfeksiyon riski vardır. Eğer enfeksiyon belirtileri gözlemlenirse, antibiyotik tedavisi uygulanır. Nadiren, tümörün çok derinden alınması sırasında mesanede delik oluşabilir. Bu tür komplikasyonlar genellikle birkaç gün içinde sondanın takılı kalmasıyla düzelir, ancak bazen cerrahi müdahale gerekebilir. Ayrıca, bazı hastalarda üretra ve mesane zarar görebilir, bu da skar dokusu oluşumuna neden olabilir.

Ta ve T1 evredeki yüzeyel mesane tümörleri genellikle bu işlemle başarılı bir şekilde tedavi edilir. Ancak, bazı tümörler tekrar edebilir veya daha invaziv bir forma dönüşebilir. Bu nedenle, TUR-MT’den sonra mesanenin ilaçla temizlenmesi genellikle önerilir.

Fotodinamik Teşhis (FDT): Bu, bazı sağlık merkezlerinde kullanılan ek bir tanı yöntemidir. Kanserli hücreleri mor ışık altında ayırt edebilmek için kullanılır. Ameliyat öncesi, mesane belirli bir çözeltiyle yıkanır, bu çözelti kanser hücrelerini floresan yapar. FDT’nin bilinen herhangi bir yan etkisi ya da komplikasyonu yoktur.

TUR-MT’nin Tekrarlanması (Re-TUR-MT): Bazı durumlarda, ilk cerrahi müdahaleden 2-4 hafta sonra TUR-MT’nin tekrarlanması gerekebilir. Bu gereklilik şu durumlarda ortaya çıkabilir:

  • TUR-MT sırasında tümör tamamen alınamamışsa,
  • Alınan dokuda kas dokusu bulunmuyorsa,
  • Tüm T1 evreli tümörlerde,
  • Yüksek dereceli tümörlerde (primer CIS dışında).

Mesane Temizliği ve İnstilasyon Tedavileri

TUR-MT işlemi sonrası Ta ve T1 evreli tümörlerin tamamının alındığı düşünülse de, bazı tümörler zamanla geri dönebilir ve daha ileri seviyede kanserlere dönüşebilir. Bu nedenle, TUR-MT sonrası instilasyon tedavisi (mesanenin ilaçla yıkanması) neredeyse tüm hastalar için düşünülmelidir. Bu yöntemde, operasyonun ardından 2-4 hafta içerisinde mesane, uygun ilaçlarla yıkanır. Bu işlemde, ilaçlar doğrudan mesaneye verilir ve hasta bu ilacı yaklaşık 2 saat boyunca mesanesinde tuttuktan sonra tuvalete giderek boşaltır.

Hemen Sonrası Tek Doz İnstilasyon: Eğer TUR-MT ile tümör başarılı bir şekilde ve güvenli bir biçimde alındıysa ve invazif büyüme belirtisi gözlemlenmiyorsa, operasyonun hemen sonrasında (ilk saatler içinde) tek doz instilasyon uygulaması standard bir yöntemdir. Ancak bu yöntem, çeşitli sebeplerle her durumda uygulanmaz. Bu yöntemin amacı, operasyon sonrası serbest kalan veya gözden kaçan tümör hücrelerini yok etmektir.

Ek İnstilasyon Tedavisi: Bu tedavi, tümörün risk seviyesine ve ilerleyişine göre uygulanır. Eğer tümör düşük riskliyse, tek doz instilasyon genellikle yeterli olabilir. Ancak orta riskli tümörler için ek tedavilere ihtiyaç duyulabilir. Bu tedavide optimal sayı ve sıklık net bir şekilde belirlenmemiştir.

BCG İle İmmüno-İnstilasyon: BCG, tüberküloz mikrobunun zayıflamış bir formudur. Bu tedavi, bağışıklık sistemi hücrelerini aktive ederek kanser hücrelerini hedef alır. Genellikle 6 hafta boyunca haftada bir uygulanır. Ancak bazı hastalarda daha uzun süreli tedavi gerekebilir. BCG’nin etkinliği birçok çalışma ile kanıtlanmış olup, hastaların bu tedaviye verdiği tepkiler değişkendir.

BCG Yan Etkileri: BCG tedavisi, bazen yanma, ateş, halsizlik gibi gribe benzer yan etkilere sebep olabilir. Nadiren, ciddi bir enfeksiyona yol açabilir. Bu gibi durumlarda, hastanın anti-tüberküloz ilaçlarla tedavi edilmesi gerekebilir. Yan etkilerin şiddetine bağlı olarak tedavinin dozu ayarlanabilir veya tedaviye ara verilebilir.

Kontrol ve Takip Tedavisi

Yüzeyel mesane kanserinin tedavisi sonrasında, hastaların sürekli olarak takip edilmesi büyük önem taşır. Bu tür kanserin tekrarlama riski bulunduğundan, düzenli kontrol ve takip seanslarıyla bu risk en aza indirilir ve olası bir tekrarın erken tespiti sağlanır.

En yaygın kullanılan kontrol yöntemi sistoskopidir. Sistoskopi, bir kamera ve aydınlatma sistemine sahip ince, esnek bir tüpün (sistoskop) üretradan geçirilerek mesanenin iç yüzeyinin doğrudan görüntülenmesine olanak tanır. Bu işlem, tümörün tekrar oluşup oluşmadığını veya yeni lezyonların varlığını kontrol etmek için kullanılır.

Takip süreci genellikle şu şekildedir:

  1. İlk Yıl: Tedavi sonrasında, hastaların ilk yıl boyunca üç ayda bir sistoskopi ile kontrol edilmesi önerilir. Bu sık kontroller, tekrar oluşabilecek tümörlerin erken evrede tespit edilmesi için kritiktir.
  2. İkinci Yıl: Eğer ilk yıl içerisinde herhangi bir anormallik veya tümör tekrarı gözlemlenmezse, kontrol sıklığı azaltılabilir. İkinci yıl için genelde 6 ayda bir sistoskopi önerilir.
  3. Üçüncü Yıl ve Sonrası: İkinci yıl sonrasında, eğer herhangi bir problemle karşılaşılmazsa, yılda bir kez sistoskopi yeterli olacaktır.

Unutulmamalıdır ki, bu takip süreci genel bir kılavuz olup, her hastanın durumuna göre farklılık gösterebilir. Doktorunuz, sizin için en uygun kontrol ve takip planını belirleyecek ve sizi bu konuda yönlendirecektir.