Perkütan Nefrolitotomi (PNL), büyük böbrek taşlarını tedavi etmek için kullanılan, genel anestezi altında gerçekleştirilen bir işlemdir. Özellikle 2cm ve üzeri böbrek taşlarında ve diğer yöntemlerle başarısız olunan durumlarda tercih edilir. Başarı oranı %85-90 civarındadır.

PNL Hakkında Bazı Notlar

  • PNL, özellikle büyük taşlar ve konvansiyonel yöntemlerle tedavi edilemeyen taşlar için etkili bir seçenektir.
  • İşlem, genel anestezi gerektirdiğinden, hastanın anestezi için uygun olup olmadığı değerlendirilmelidir.
  • Çeşitli teknikler ve teknolojik gelişmeler, işlemin daha az invaziv ve daha konforlu hale gelmesini sağlamıştır.
  • Her teknik ve yöntem, hasta özelliklerine ve taşın konumuna göre değerlendirilmeli ve en uygun yöntem seçilmelidir.

PNL, özellikle büyük böbrek taşlarının tedavisinde etkili bir yöntem olup, çeşitli teknikleri ve uygulama yöntemleri ile geniş bir kullanım alanına sahiptir. Her hasta için en uygun ve en az riskli yöntemin belirlenmesi, tedavi başarısı açısından kritik öneme sahiptir.

Perkütan Nefrolitotomi Uygulaması

Giriş Yöntemi: Böbreğe direkt ciltten (perkütan) giriş yapılır. Ultrasonografi, bilgisayarlı tomografi veya en yaygın olarak floroskopik (Röntgen) yöntemlerle klavuzluk edilir.

Anestezi: Genel anestezi altında uygulanır.

Kateter Kullanımı: İdrar yolundan böbreğe uzanan ince bir tüp (kateter) yerleştirilir.

Taşın Parçalanması: Böbrek içine girilir ve taşlar lazer veya pnomotik endoskopik taş kırma aleti yardımı ile parçalanıp dışarı alınır.

Çoklu Giriş: Böbreğin farklı odacıklarını dolduran büyük taşlar için birden fazla giriş yapmak gerekebilir.

Nefrostomi Tüpü: İşlem sonrası böbreğe idrar akışını sağlamak için geçici bir tüp yerleştirilir.

Teknolojik Gelişmeler ve Yeni Teknikler

  • Mini-Perkütan Nefrolitotomi: 15-20Fr çaplı tüpler kullanılarak daha az invaziv bir işlem gerçekleştirilir.
  • Mikro-Perkütan ve Ultra-Mini Perkütan Nefrolitotomi: 5Fr ve 13Fr çapında tüpler kullanılarak daha az invaziv ve daha az riskli işlemler yapılır, özellikle çocuk hastalarda tercih edilir.

Sonrası ve İyileşme Süreci

Perkütan Nefrolitotomi (PNL) işlemi sonrasında hastaların iyileşme süreci, genelde hızlı ve komplikasyonsuz bir şekilde ilerler. İşlem sonrası ilk gün, hastaların genel durumları ve vital bulguları yakından takip edilir. Özellikle nefrostomi tüpünden gelen idrarın rengi, miktarı ve herhangi bir anormallik olup olmadığı kontrol edilir. Aynı zamanda, hastanın kan değerleri de alınan kan örnekleri ile laboratuvar ortamında incelenir. Bu incelemeler, ameliyat sırasında ve sonrasında herhangi bir kanama veya enfeksiyon riskini erken aşamada tespit etmek açısından önemlidir.

Hastalar, genellikle işlem sonrası ilk gün ayağa kaldırılır ve yavaş yavaş normal aktivitelerine dönüş yapmaları teşvik edilir. Bu süreçte, hastanın ağrı durumu ve genel konforu da gözetilir, gerekli olduğu durumlarda ağrı kesici ilaçlar verilir. İşlem sonrası olası enfeksiyon riskine karşı antibiyotik kullanımı da söz konusu olabilir.

İkinci gün, eğer herhangi bir komplikasyon gözlemlenmezse ve hastanın genel durumu iyiyse, nefrostomi tüpü çıkarılır. Bu aşama, hastanın rahatlığı ve güvenliği açısından önemlidir. Tüpün çıkarılması sonrası, hastanın idrar yapma durumu ve böbrek fonksiyonları yakından izlenir. Genel olarak, hastalar tüp çıkarıldıktan sonra kısa bir süre içerisinde taburcu edilir ve evlerinde dinlenmeye alınır. Taburcu edilen hastalara, evde izlemeleri gereken hususlar ve olası risklere karşı alınması gereken önlemler detaylı bir şekilde anlatılır. Ayrıca, kontrol randevuları ve olası bir sonraki tedavi adımları için planlamalar yapılır ve hastaya bilgi verilir.

PNL Yapılmaması Gereken Durumlar-Kontrendikasyonları

PNL işlemi, belirli durumlar ve hastalar için uygun olmayabilir. Özellikle genel anestezi altında uygulandığı için, anesteziye uygun olmayan hastalar bu işlem için uygun adaylar değildir. Ayrıca, işlem sırasında ciltten böbreğe bir tüp yerleştirildiği için, kan sulandırıcı ilaçlar kullanan hastalar için de bu işlem riskli olabilir. Ancak, bu ilaçlar dahiliye veya kardiyoloji uzmanları kontrolünde kesilebilir ve işlem gerçekleştirilebilir. İdrar yolu enfeksiyonu olan hastalar, böbreğinde tümör bulunanlar ve gebe olanlar da bu işlem için uygun değildir.

Komplikasyonlar

PNL, endoskopik bir yöntem olmasına rağmen, belirli komplikasyonları beraberinde getirebilir. İşlem sonrası yüksek ateş, idrar yolu enfeksiyonu, kanama ve böbreğin komşu organlarına zarar verme riski bulunmaktadır. İşlem sonrası hastaların %0-20’si kan transfüzyonu ihtiyacı duyabilir. Çok nadir durumlarda (%0.4), kanama devam ederse ve kan transfüzyonu ile kontrol altına alınamazsa, kanayan damarın anjiyo işlemi ile kapatılması (anjio-embolizasyon) gerekebilir. İşlem sırasında veya sonrasında akciğer ve kolon yaralanmaları oluşabilir ve bu tür komplikasyonlar uygun tedavi ve takip ile yönetilir.

Ameliyat sırasında sürekli bir sıvı akımı vardır ve bu sıvının emilimi sonucu post-operatif ateş görülebilir, genellikle antibiyotiklerle kontrol altına alınabilir. Bazı taş tipleri, özellikle magnezyum-amonyum-fosfat-strüvit taşı, enfeksiyon ile ilişkili olup, işlem sonrası ciddi enfeksiyonlara yol açabilir. Çok nadiren, enfeksiyon kana karışarak organ yetmezliğine (%0.5) ve hatta hastanın kaybına (%0.05) neden olabilir. Uzun vadede, bazı hastalarda işleme bağlı olarak idrar yollarında darlıklar gelişebilir.